Olgular

OLGU-1:  SAĞ ANA BRONŞU OBLİTERE EDEN EPİDERMOİD CA (Mayıs 2000)

OLGU-2 : TRAKEAL KARİNADA TİPİK KARSİNOİD (Haziran 2001)

OLGU-3: TRAKEADA TOTAL KONSANTRİK OBLİTERASYON (Eylül 2001)

OLGU-4: SOL ANA BRONŞU OBLİTERE EDEN TİMOMA (Haziran 2001)

OLGU-5: DIŞTAN BASI İLE TRAKEADA TOTAL OBLİTERASYON (Temmuz 2000)

OLGU- 6: SAĞ ANA BRONŞU OBLİTERE EDEN BRONŞ CA (Nisan 2001)

CASE 7: BRONCHOMALACIA IN A PATIENT WITH RIGHT PNEUMONECTOMY (October, 2001)

OLGU-8: SAĞ ANA BRONŞU OBLİTERE EDEN AKCİĞER CA (Nisan 2000)

OLGU-9: POST ENTUBASYON  TRAKEAL STENOZ  (Aralık 2001)

OLGU-10: TRAKEAYI DIŞTAN BASI İLE DARALTAN TİROİD CA (Ocak 2002)

OLGU-11: POST ENTUBASYON TRAKEAL STENOZ (Aralık 2001)

OLGU-12: PNÖMONİ İLE BAŞVURAN HASTADA TRAKEA TÜMÖRÜ(Aralık 2001)

OLGU-13: TRAKEA LÜMENİNİ OBLİTERE EDEN EPİDERMOİD CA (Ocak 2002)

OLGU-14: POST ENTUBASYON TRAKEAL STENOZ (Ocak 2002)

OLGU-15: BRONKO ÖZOFAGEAL FİSTÜLE NEDEN OLAN TRAKEA TÜMÖRÜ      (Şubat 2002)

OLGU-16: SOL ANA BRONŞU OBLİTERE EDEN TAŞ (Şubat 2002)

OLGU-17: BİLATERAL ANA BRONŞLARI OBLİTERE EDEN TAŞ

OLGU-18: SİLİKON STENTİ OBLİTERE EDEN GRANÜLASYON DOKUSU  (Ocak 2002)

OLGU-19: TRAKEA, KARİNA VE SOL ANA BRONŞU OBLİTERE EDEN EPİDERMOİD AKCİĞER CA    (Kasım 2002)

OLGU-20: Y-SİLİKON STENTİNİ OBLİTERE EDEN GRANÜLASYON DOKUSU    (Kasım 2001)

CASE 21: LUNG TUMOR OBLITERATING THE RIGHT MAIN BRONCHUS (March, 2002)

 


OLGU-1:  SAĞ ANA BRONŞU OBLİTERE EDEN EPİDERMOİD CA (Mayıs 2000)

 

            M.S. 63 yaşında erkek hasta. 40 py sigara içmiş. Pnömoni semptomlarıyla gittiği hastanede antibiyotik ile tedavi edilmiş. Akciğer grafisinde sağda hiler dolgunluğu görülen hastanın hemoptizi tarif etmesi üzerine merkezimize gönderilmiş. Lokal anestezi altında fleksıbıl bronkoskopide sağ ana bronşun endobronşiyal vejetan kitle ile %80’den fazla oblitere olduğu görüldü. Biyopsiden sonra abondan kanama meydana geldi. Genel anesteziye geçilerek rigid bronkoskopi ile oral yoldan girildi. Trakea ve sol ana bronş aspire edilerek hava yolu kandan temizlendi. YAP- lazer yardımıyla koagülasyon, vaporizasyon ve mekanik rezeksiyon teknikleri uygulanarak sağ ana bronş tamamen açıldı. Tümörün tekrar büyüyerek bronş lümenini oblitere etmemesi için  12-30 mm silikon stent implante edildi. Biyopsi sonucu epidermoid ca olarak geldi.

 

Yukari

OLGU-2 : TRAKEAL KARİNADA TİPİK KARSİNOİD (Haziran 2001)

 

            Y.Y.  67 yaşında sigara içmeyen kadın hasta. İleri derecede nefes darlığı ile başvurdu. Akciğer grafisinde sağ akciğerde atelektazik görünüm mevcuttu. Bronkoskopi yapılan hastanın sağ ana bronşunu tamamen , sol ana bronşunu yarıdan fazla oblitere eden ve karinada infiltrasyon gösteren endoluminal vejetatif tümöral lezyon tesbit edildi. Hastanın hikayesinden  13 yıl önce sağ ana bronşunda lokalize tipik karsinoid nedeniyle bronkotomi ile tedavi edildiği öğrenildi.

            Bronkoskopik biyopsi ile tekrar tipik karsinoid tanısı konan hastaya genel anestezi altında bronkoskopik lazer rezeksiyonu uygulandı. Trakea ve bronşlardaki tümörün tamamı koagülasyon ve vaporizasyonla ortadan kaldırıldıktan sonra Y-silikon dumon stenti implante edildi. Sağ üst lob bronşu içinde lazer ile ulaşılamayan endobronşiyal rezidü lezyon radyoterapi ile tedavi edildi.

Yukari

OLGU-3: TRAKEADA TOTAL KONSANTRİK OBLİTERASYON (Eylül 2001)

 

            K.K.  62 yaşında erkek hasta  40 py sigara içmiş. Üç yıl önce NSCLC nedeniyle sol pnömonektomi ile tedavi edilmiş. Altı aydır dıştan bası ve radyoterapi sonrası fibrozise bağlı olarak ileri derecede nefes darlığı bulunan hasta hospitalize edildi. Hipoksemi ve hiperkapnisi bulunan hastaya fleksıbıl bronkoskopi ile vokal kordlardan itibaren 2cm’den daha ileri geçilemedi. Daha sonra genel anestezi altında rigid bronkoskopi ile balon dilatasyonu uygulandı. Trakea lümeni rigid bronkoskop ile genişletilerek  16-80 mm lik silikon dumon stenti implante edildi. İşlemden hemen sonra hastanın hipoksemisi düzeldi, nefes darlığı ortadan kalktı. Hasta stent implantasyonundan 10 gün sonra şiddetli nefes darlığı ile tekrar başvurdu. Yapılan bronkoskopide stentin ileri derecede sekresyonla tıkalı olduğu tesbit edildi. Sekresyonların aspire edilmesi üzerine hasta normale döndü. Hastamızın stent implantasyonundan sonra günde üç kez alması gereken serum fizyolojik nebulizasyonuna dikkat etmediği anlaşıldı.

 

Yukari

OLGU-4: SOL ANA BRONŞU OBLİTERE EDEN TİMOMA (Haziran 2001)

 

            İ.K. 47 yaşında erkek hasta. 18 yıldır günde 8-10 adet sigara içmektedir. 2.5 yıl önce timoma nedeniyle opere edilen hasta nefes darlığı ve hemoptizi nedeniyle doktora başvurmuş. Bronkoskopide sol ana bronşun tamamen endobronşiyal vejetan kitle ile oblitere olduğu tesbit edilmiş ve bronkoskopik lazer rezeksiyonu ve stent implantasyonu için merkezimize  gönderilmiş. Genel anestezi altında rigid bronkoskopi ile tanısal biyopsi yapıldıktan sonra YAP-lazer  ile koagülasyon ve vaporizasyon teknikleriyle endobronşiyal tümöral doku ortadan kaldırıldı. Sol ana bronşun 2cm ilerisinde dıştan bası bulunması nedeniyle 12-40 mm silikon dumon stenti implante edildi. 8 ay sonra aniden nefes darlığı ile başvuran hastanın kontrol bronkoskopisinde sol ana bronşta stentin proksimale doğru migrasyon yaparak trakeada obstruksiyon meydana getirdiği görüldü. Tümör büyümesi nedeniyle migrasyon yapan stent çıkartıldı. Nefes darlığı ortadan kalkan hastaya tekrar lazer tedavisi planlandı.

Yukari

OLGU-5: DIŞTAN BASI İLE TRAKEADA TOTAL OBLİTERASYON (Temmuz 2000)

 

            O.S. 68 yaşında erkek hasta. 100 py sigara içmiş. İlk başvurusunda ön mediastende tümöral kitlesi nedeniyle sol ana bronşta bronkoskopide dıştan bası bulguları tesbit edildi. Aspirasyon biyopsisi ile NSCLC tanısı alan hasta inoperabıl olduğundan kemoterapi ve radyoterapi ile tedavi edildi. Hastanın takibinde tümöral kitlenin tedaviye yanıt vermediği  ve nefes darlığında progresif artma olduğu gözlendi. Hasta yaklaşık 5 ay sonra şiddetli nefes darlığı ile başvurdu. İleri derecede hipoksemik ve hiperkapneik olduğu tesbit edildi. Bronkoskopide trakeal karina düzeyinde dıştan bası ile trakea alt kısmının ve her iki ana bronş girişinin totale yakın oblitere olduğu görüldü. Rigid bronkoskopi ile dilatasyondan sonra      Y-silikon dumon stenti implante edildi. Hastanın solunumu tamamen düzeldi. Silikon stent implantasyonu sonrasında hastanın önceki kan gazlarında tesbit ettiğimiz hipoksemi ve hiperkapni normal sınırlara döndü.

Yukari

OLGU- 6: SAĞ ANA BRONŞU OBLİTERE EDEN BRONŞ CA (Nisan 2001)

 

            K.A. 63 yaşında  erkek hasta. 40 py sigara içmiş. Kişilik değişikliği ve başağrısı nedeniyle doktora başvuran hastada beyinde tek kitle tesbit edilmiş. Beyin cerrahisi tarafından opere edilen hastada primeri akciğer olan adenoca tanısı konulmuş. Kranial radyoterapi, akciğere radyoterapi ve 4 kür kemoterapi ile tedavisi yapılan hastanın nefes darlığının artması üzerine onkoloji bölümü tarafından bronkoskopik lazer rezeksiyonu önerilerek merkezimize sevk edilmiş. Bronkoskopik incelemede sağ ana bronşun vejetatif endobronşiyal tümör ile tamamen oblitere olduğu görüldü. YAP-lazer ile koagülasyon, vaporizasyon ve mekanik rezeksiyon teknikleriyle tümör ortadan kaldırıldı. 3 ay sonra tekrar nefes darlığı ile başvuran hastada her iki ana bronşun tümör ile oblitere olduğu tesbit edildi. Tekrar YAP- lazer ile tedavi edilen hastaya Y-silikon dumon stenti implante edilerek her iki ana bronş ve karinanın anatomik bütünlüğü sağlandı. Lazer rezeksiyonu sonrasında hastanın nefes darlığı tamamen düzelerek yaşam kalitesi normale döndü.

Yukari

CASE 7: BRONCHOMALACIA IN A PATIENT WITH RIGHT PNEUMONECTOMY (October, 2001)

 

            B.S. a 57 years-old female patient had right pneumonectomy for bronchoalveolar carcinoma, 2 years before her admission.  Progressive dsyspnea developed 6 months after the operation.  On her computerized tomography scan aorta was squeezing the left main bronchus.  Chest surgery department referred the patient to our center for the implantation of stent to the almost completely obliterated left main bronchus by external compression discovered in the bronchoscopy.         

 

Hastaya yapılan bronkoskopik incelemede ekspirasyonda sol ana bronşun kollabe olarak dıştan basınında etkisiyle tamamen kapandığı görüldü , genel anestezi altında rigid bronkoskopi ile 12-40 mm lik silikon dumon stenti implante edildi. Silikon stent implante edildikten sonra bronkoskopik inceleme sırasında sol ana bronşta kapanma olmadığı tesbit edildi. Hastanın ekspirasyon ve inspirasyonu tamamen normale döndü.

Yukari

OLGU-8: SAĞ ANA BRONŞU OBLİTERE EDEN AKCİĞER CA (Nisan 2000)

 

            İ.Ç. 66 yaşında erkek hasta. 90 py sigara içmiş. Kilo kaybı ve halsizlik nedeniyle başvuran hastanın çekilen akciğer grafisinde sağ hiler bölgede kitle ile uyumlu görünüm tesbit edildi. Bilgisayarlı tomografide  tümöral kitle olduğu bildirilen hastanın bronkoskopisinde sağ ana bronşa  bası nedeniyle hafif obliterasyon dışında anormallik tesbit edilmedi. Aspirasyon biyopsisi ile NSCLC tanısı konulan hasta cerrahi tedaviyi kabul etmedi. Kemoterapi ve radyoterapi ile tedavi edilen hasta yaklaşık bir yıl sonra eforla artan nefes darlığı ile başvurdu. Kontrol bronkoskopisinde sağ ana bronşun dıştan bası ile tama yakın oblitere olduğu görüldü. Genel anestezi altında rigid bronkoskopi ile 12-25 mm lik silikon dumon stenti implante edildi. Sağ akciğerden daha önce alınamayan solunum seslerinin normale döndüğü, ayrıca hastanın nefes darlığının tamamen düzeldiği gözlendi.

Yukari

OLGU-9: POST ENTUBASYON  TRAKEAL STENOZ  (Aralık 2001)

 

            F.S. 23 yaşında kadın hasta. Doğum yaptıktan sonra HELP sendromu gelişen hasta yoğun bakım ünitesinde uzun süre entübe kalmış. Yaklaşık iki ay sonra şiddetli nefes darlığı ile göğüs hastalıkları bölümüne başvuran hastaya bronkoskopi ile post entubasyon trakeal stenoz tanısı konulmuş. Sleeve rezeksiyon ile cerrahi tedavisi yapılan hasta bir ay sonra tekrar nefes darlığı şikayeti ile gelmiş. Göğüs cerrahisi tarafından merkezimize sevk edilen hastanın yapılan bronkoskopik değerlendirmesinde trakeal lümenin 3 mm ye kadar daraldığı tesbit edildi. YAP- lazer ile membranöz striktür vaporize edilerek ortadan kaldırıldı. Trakea lümeni normal genişliğine kadar dilate edilen hasta üç ay sonra restenoz ile başvurdu. YAP- lazer ile tekrar membranöz doku ortadan kaldırılıp silikon stenotik stent implante edildi. Hastaya yapılan lazer rezeksiyonu ve stenotik stent uygulanması sayesinde küratif tedavi sağlanmıştır.

Yukari

OLGU-10: TRAKEAYI DIŞTAN BASI İLE DARALTAN TİROİD CA (Ocak 2002)

 

            R.B. 44 yaşında kadın hasta. Tiroid ca nedeniyle uzun süredir onkoloji bölümü tarafından tedavisi yapılan hastada nefes darlığı  gelişmesi üzerine göğüs hastalıkları bölümünde bilgisayarlı tomografi ve bronkoskopi ile değerlendirildi. Bilgisayarlı akciğer tomografisinde parankimi büyük ölçüde kaplayan metastatik solid lezyonlar tesbit edildi. Bronkoskopik incelemede trakeal lümenin  trakeanın başlangıcından karinaya 2 cm kalana kadar dıştan bası ile tama yakın daralmış olduğu tesbit edildi. Trakeaya balon dilatasyondan sonra 80-15 mm çapında silikon stent implante edildi. Hastanın solunumu stent implante edildikten hemen sonra rahatladı. Birkaç hafta sonra parankimde ki lezyonların akciğeri tamamen kaplaması üzerine hastanın V/Q uyumsuzluğunda  ve hiperkapnisinde artma gözlendi. Metabolik tablosu bozulan hasta entübe edilerek ventilatöre bağlandı. Yapılan kontrol bronkoskopisinde trakeanın tamamen açık olduğu ve stente bağlı problem olmadığı görüldü.

Yukari

OLGU-11: POST ENTUBASYON TRAKEAL STENOZ (Aralık 2001)

 

            S.C. 62 yaşında kadın hasta. Nefes darlığı ve stridor nedeniyle göğüs hastalıkları bölümüne başvuran hasta bir süredir bronkodilatatör tedavi alıyormuş. Geçirilmiş serebrovasküler olay nedeniyle hemiplejik durumda olan hasta daha önce iki haftadan uzun bir süre yoğun bakım ünitesinde tedavi edilmiş. Bronkodilatatör tedaviye yanıt vermeyen hastada bronkoskopi ile yapılan değerlendirmede trakea orta kısımda 3-4 mm lik açıklığı bulunan membranöz fibrotik post entubasyon trakeal striktür tesbit edildi. Striktür alanından fleksibıl bronkoskop ile geçilemedi. Membranöz doku YAP-lazer ile vaporize edilerek ortadan kaldırıldı . Rigid tüp ve dilatasyon balonu ile trakea lümeni normal genişliğine ulaşıncaya kadar dilate edildi. Lazer rezeksiyonundan hemen sonra solunumu tamamen normale dönen hasta takip edilmektedir. Hastada restenoza ait bulgu gözlenmemiştir.

Yukari

OLGU-12: PNÖMONİ İLE BAŞVURAN HASTADA TRAKEA TÜMÖRÜ(Aralık 2001)

 

            A.A. 77 yaşında erkek hasta sigara kullanıyor. Öksürük, ateş ve balgam şikayetleri bulunan hastada pnömoni ve üst lob atelektazisi tesbit edildi. Daha sonra hemoptizisi şikayeti  görülen hastanın bronkoskopik incelemesinde trakea orta kesimde lümeni tama yakın daraltan geniş tabanlı polipoid tümöral kitle tesbit edildi. Fleksıbıl bronkoskopi ile trakeal lezyonun distaline geçildi. Sağda üst lob bronşunun dıştan bası ile tamamen oblitere olduğu gözlendi. Sağ üst lob bronşu girişinden alınan biyopsi epidermoid ca olarak geldi. Trakeada ki tümörden tekrarlanan biyopsiler sonucunda lipoma tanısı konuldu. Öncelikle trakeal lezyon YAP-lazer ile koagüle edildi. Mekanik rezeksiyon ve vaporizasyon ile trakea duvarında rezidü tümör kalmayacak biçimde endobronşiyal tedavi uygulandı. Daha sonra hastaya sağ üst lob epidermoid ca nedeniyle pnömonektomi uygulandı. Lazer rezeksiyonu ile trakeaya uygulanan tedavi hastaya cerrahi girişim yapılma şansını tanımıştır.

Yukari

OLGU-13: TRAKEA LÜMENİNİ OBLİTERE EDEN EPİDERMOİD CA (Ocak 2002)

 

            Y.Ö. 64 yaşında erkek hasta uzun yıllar sigara kullanmış. Epidermoid ca nedeniyle kemoterapi ve radyoterapi tedavisi gören hastanın nefes darlığında artma meydana gelmiş. Yapılan bronkoskopik incelemede distal trakeanın tümöral doku ile tamamen tıkalı olduğu görüldü. YAP-lazer ile lezyonun distalini göremeden koagülasyon ve vaporizasyon ile endoluminal tümör iki seansta tamamen ortadan kaldırıldı. Her iki ana bronş girişi ile trakeal karina tümör ile infiltre idi. Trakea ve bronş duvarında bulunan rezidü tümör dokuları lazer ile tamamen vaporize edilerek havayolunun anatomik bütünlüğü yeniden kazandırıldı. İleri derecede dispneik olan ve siyanoze durumdaki hastanın  bronkoskopik lazer rezeksiyonundan sonra bulguları normale döndü. Trakeanın tümör ile tekrar oblitere olmasını engellemek amacıyla karinanın infiltre olduğu durumlarda kullanılan Y- silikon stenti implante edildi.

Yukari

OLGU-14: POST ENTUBASYON TRAKEAL STENOZ (Ocak 2002)

 

            H.Ö. 34 yaşında kadın hasta. Epilepsi hastası olarak nöroloji bölümü tarafından takip edilen hasta bir süre önce yoğun bakım ünitesinde tedavi edilmiş. Nefes darlığı ve stridor nedeniyle göğüs hastalıkları bölümünde muayene edilen hastanın bronkoskopik incelemesinde trakea orta kesiminde 3 mm açıklığı bulunan membranöz striktür tesbit edildi. YAP-lazer ile fibrotik membranöz doku vaporize edilerek ortadan kaldırıldı. Rigid bronkoskop ve balon ile dilatasyon uygulanarak trakea lümeni genişletildi. İki ay sonra stenozu nükseden hastaya acil koşullarda lazer rezeksiyonu uygulandı. Membranöz striktür tamamen vaporize edilerek trakea lümeni normal boyutuna genişletildi. Striktür alanına stenotik silikon stent implante edilerek post entubasyon trakeal stenozun küratif tedavisi yapıldı.

Yukari

OLGU-15: BRONKO ÖZOFAGEAL FİSTÜLE NEDEN OLAN TRAKEA TÜMÖRÜ      (Şubat 2002)

 

            H.E. 63 yaşında erkek hasta uzun yıllar sigara kullanmış. Akciğer epidermoid ca nedeniyle onkoloji bölümünde radyoterapi ve kemoterapi ile tedavi edilen hastanın tekrarlayan pnömoni ve solunum sıkıntısı olması üzerine endobronşiyal tedavi yöntemleri ile tedavi edilmek üzere ünitemize sevkedildi. Özofagusa bası nedeniyle beslenemeyen hastanın gastrostomisi mevcuttu. Yapılan bronkoskopik incelemede distal trakea lümeni ile sol ana bronşun tümöral doku ile tamamen oblitere olduğu gözlendi. Trakea, karina ve sol ana bronşu oblitere eden tümöral dokular YAP-lazer ile koagülasyon, mekanik rezeksiyon ve vaporizasyon teknikleriyle tamamen ortadan kaldırıldı. Fistülün sol ana bronş girişinde olduğu gözlendi. Y-silikon stent implantasyonu ile trakeobronşiyal lümenin anatomik bütünlüğü sağlanarak fistül tedavisi de  yapıldı.

Yukari

OLGU-16: SOL ANA BRONŞU OBLİTERE EDEN TAŞ (Şubat 2002)

 

                A.K. 31 yaşında kadın hasta. Bir yıl önce sinüzit nedeniyle lokal anestezi altında kulak burun boğaz kliniğinde opere olmuş. Hastada bir gün sonra öksürük ve solunum sıkıntısı ortaya çıkmış. 6ay süreyle astım tanısı ile tedavi edilen hastanın şikayetlerinde düzelme olmaması üzerine bilgisayarlı akciğer tomoğrafisi çekilmiş ve sol alt lobu oblitere eden bir taş görülmüş. Hastaya KBB operasyonunda burundan alınan taşın akciğerine düştüğü söylenmiş. Bronkoskopide sol alt lob bronşu içine yerleşen taş tesbit edilmiş. Rigid bronkoskopi ile yapılan taşı çıkartma girişimleri kanama nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmış. Merkezimize sevk edildiğinde akciğer grafisinde ekspirasyonda havalanma fazlalığı tesbit edilen hastanın bronkoskopik incelemesinde sol ana bronşun taş nedeniyle tamamen oblitere olduğu ve üzerinin kanamalı granülasyon dokusu ile kaplandığı gözlendi. YAP- lazer ile granülasyon dokusu ve taş koagüle edildi. Kanama kontrolü sağlandıktan sonra ana bronştan başlayıp alt lob bronşuna yerleşen taş lazer ile küçük parçalara bölünerek çıkarıldı. Hastanın solunumu tamamen normale döndü.

Yukari

OLGU-17: BİLATERAL ANA BRONŞLARI OBLİTERE EDEN TAŞ

 

            K.S. 67 yaşında erkek hasta, uzun süredir bronkolitiazis tanısıyla takip edilmektedir. İleri derecede nefes darlığı çeken hastaya bronkoskopik inceleme önerilmiş. Akciğer grafisinde ve bilgisayarlı akciğer tomografisinde her iki ana bronş lümeninde taşa bağlı görünüm mevcuttu. Yapılan bronkoskopik incelemede bilateral ana bronşların taşlarla tamamen oblitere olduğu gözlendi. Her iki ana bronş duvarına infiltre oldukları gözlenen taşları granülasyon dokusunda meydana gelen kanama nedeniyle forseps ile çıkartmak mümkün olmadı. Genel anestezi altında YAP-lazer yardımıyle granülasyon dokuları koagüle edilerek kanama kontrolü sağlandı. Taşların koagülasyon ve vaporizasyon teknikleriyle küçültülüp, parçalara ayrılmasından sonra bilateral ana bronş sistemi taşlardan temizlendi. Bronş duvarında kanamalı granülasyon alanları YAP-lazer yardımıyla koagüle edilerek kanama kontrolü sağlandı. Hastanın solunumu tamamen normale döndü.

Yukari

OLGU-18: SİLİKON STENTİ OBLİTERE EDEN GRANÜLASYON DOKUSU  (Ocak 2002)

 

            B.S. 57 yaşında kadın hasta. Bronkoalveoler ca nedeniyle sağ pnömonektomi ile tedavi edilen hastada sol ana bronşa aortanın dıştan basısı nedeniyle total obliterasyona bağlı solunum yetmezliği mevcuttu. Sol ana bronşa silikon stent implante edilen hastada beş ay sonra hafif nefes darlığı ortaya çıktı. Bronkoskopik incelemede silikon stentin yerinde ve fonksiyonel olduğu ancak alt ucunun granülasyon dokusu nedeniyle yaklaşık olarak % 50 oblitere olduğu tesbit edildi. Genel anestezi altında rigid bronkoskopi ile silikon stentin içinden girildi ve YAP-lazer ile granülasyon dokusu vaporize edilerek ortadan kaldırıldı. Sol ana bronşu tamamen açılan hastanın solunumu normale döndü.

 

Yukari

OLGU-19: TRAKEA, KARİNA VE SOL ANA BRONŞU OBLİTERE EDEN EPİDERMOİD AKCİĞER CA    (Kasım 2002)

 

            Z.Y.  68 yaşında erkek hasta. Uzun süre sigara kullanmış. Akciğer ca nedeniyle onkoloji bölümünde tedavisi yapılan hastanın nefes darlığının artması üzerine göğüs hastalıklarına sevkedilmiş. İleri derecede dispnesi bulunan hastanın oskültasyonda solunum sesleri alınamıyordu. Hava açlığı çeken hastada hipoksemi ve hiperkapni tesbit edildi. Bronkoskopik incelemede trakea alt kısmında  lümeni tamamen oblitere eden tümöral kitle tesbit edildi. Endotrakeal kitlenin arkasını görmek mümkün olmadı. Genel anestezi altında YAP-lazer ile trakeadaki kitle koagülasyon, mekanik rezeksiyon ve vaporizasyon ile ortadan kaldırıldı. Trakeal karinanın ve sol ana bronşunda tümöral doku ile tamamen invaze ve lümenin kapalı olduğu gözlendi. İki seansta tümör dokusu tamamen vaporize edildi. Trakea ve bronşların anatomik bütünlüğünü koruyabilmek amacıyla Y-silikon stenti implante edildi. Hastanın solunumu ve kan gazı değerleri tamamen normale döndü.

   

Yukari

OLGU-20: Y-SİLİKON STENTİNİ OBLİTERE EDEN GRANÜLASYON DOKUSU    (Kasım 2001)

 

            Y.Y. 67 yaşında kadın hasta. Tipik karsinoid nedeniyle 13 yıl önce sağ bronkotomi ile tedavi edilmiş. 6 ay önce sağ ana bronşu, trakeal karinayı ve sol ana bronşu oblitere eden nüks tipik karsinoid nedeniyle YAP-lazer  rezeksiyonu ve Y- silikon stent implantasyonu ile tedavisi yapıldı. Sorunu olmayan hastanın bronkoskopi kontrolünde stentin yerinde ve fonksiyonel olduğu ancak bilateral ana bronşlarda 5mm’lik granülasyon dokusu oluştuğu tesbit edildi. Stent çıkarıldı ve 6 aylık süre sonunda anatomik yapının normale döndüğü gözlendi. YAP- lazer ile her iki ana bronşta bulunan nodüler granülasyon dokuları koagülasyon ve vaporizasyon teknikleriyle tamamen ortadan kaldırıldı. Granülasyon dokusu teşekkülü,  silikon stent implantasyonundan sonra %10 oranında  görülmektedir. Tedavisi ise  lazer ile güvenli bir şekilde sağlanmaktadır. Sorunu olmayan hasta takip edilmektedir.

Yukari

CASE 21: LUNG TUMOR OBLITERATING THE RIGHT MAIN BRONCHUS (March, 2002)

 

            O.E. a 60 years-old male patient had a smoking history of a long duration.  He received chemotherapy and radiotherapy for the treatment of epidermoid lung cancer.  Physical examination of the patient on his admission to the department of chest diseases with severe dyspnea revealed that the right lung was not aerated.  Bronchoscopic examination showed obliteration of the right main bronchus by more than 50%, and the lobar bronchi almost completely by external compression.  Right main bronchus and intermediate bronchus were dilated by rigid bronchoscopy under general anesthesia.  Middle lobe orifice was obliterated with two white solid lesions.  The lesions were removed by forceps to keep the middle lobe open.  Dumon silicon stent of 12-40 mm size was implanted after the balloon dilatation of the right main bronchus.  The patient’s dyspnea was resolved, while breathing sounds in the right middle and lower lobes returned to normal.  

Yukari

To obtain further information please apply to:

Therapeutic Bronchoscopy
Doç.Dr.Yalçın KARAKOCA
Tel: 0532 687 30 34
FAX:
Internet: bronkoskopi@hotmail.com


Son güncelleme 31 Ağustos 2002 Cumartesi

   mMG Productions