. | Ilkellerde Din,Büyü ve Sanat | |||
GENEL Ilkel Kimdir ? Ilkel Dusunce Ozellikleri DINI
KAVRAMLAR BUYU SANAT |
Buyu, tanrisal olanla ve oteki dunya ile cok az ilgilenir, insalcildir. Av avlama,bahceye bakma, balik tutma, ask,hastalik ve saglik vs. konusunu teskil eder. Zorlayicidir, nesneleri ve dogayi kendi bakis acisindan yorumlar, kendi cikari icin kullanir, bencildir. Tanriya yaklasma,tanri gercegini tanima, gunahlardan siyrilma gibi dinsel istekler buyu ile karsilanmaz. Bilinen yollarla saglanamayan seyleri elde etmek, birine zarar vermek yada zarardan korumak icin birtakim gizli gucleri kullanarak, dogayi ve doga yasalarini zorla etkileme amacini guden tum islemlere bu ad verilir. Buyu temelinde yatan dusuncelere, psikolojik durumlara kullanilan islemlerin bunye ve amaclarina gore kollara ayrilir.Baslica buyu konulari: Taklit buyusu,temas buyusu,ak buyu, kara buyu,aktif buyu,pasif buyu, av buyusu gibi. Uygulama bicimlerine gore ise uc bolume ayirma mumkundur; Uzaklastirici uygulamalar, Hucum uygulamalari, Istekle ilgili uygulamalar. Temas buyusu, taklit buyusunden gibi sempatik buyunun diger bir koludur. Burada temel dusunce, parca butune aittir ilkesine dayanan, parcaya sahip olanin butune sahip olacagi inancidir. Ilkel sanatin baslica niteligi, estetik olmaktan cok, torensel tapinma yada toplumsal bir amaca yonelmesidir.Bu durum ilkel sanatcilari da etkilemis ve sanatciyla toplumun amacinin ayni olmasina yol acmistir.Sanatci kendi istegine gore sanat yapamaz. Ilkeller, efsanevi atalarinin, olulerin, kutsal hayvan ve bitkilerin, olaganustu guclerin, dogaustu varliklarin toplum uyelerini olumsuz veya olumlu etkilemelerinden esinlenerek, uyesi oldugu toplumun maddi ve manevi islerinin duzenli gitmesine katkida bulunmak zorundadir. Zaten ilkel sanatciya siparis verenler de o toplum icinde onemli gorevler ustlenmis olan kisilerdir. Ilkel sanata duyulan ilgi zaman icinde bu sanatin anlam ve alaninin saptanmasi konusunda bir tartismaya donusmustur. Bu sanat ya ait oldugu kulturun butunu icinde ele alinarak incelenecek yada sanatsal yaklasimla, guzel ve estetik deger aranacaktir. Turkiyede, ilkel sanat eserlerinin toplandigi muze veya muzeler yoktur. Bati toplumlarinda ve Hindistan ve Polinezya gibi ulkelerde ilkel sanat muzeleri bulunmaktadir. Ilkellerde dans genel cizgisiyle dinsel ve buyusel bir karakter tasir. Dans hayatin butun onemli donemlerine eslik eder. Dogum, erginlik torenleri,evlenme ve olumde dinsel ve buyusel danslar yapilir. Bu danslarda cogunlukla maske takilir. Insani kendinden geciren, psiko-patolojik durumlara dusuren danslar dogaustu kudretler ve tanrilarla iliski kurulmasi amaciyla yapilir. Buna en iyi ornek saman dansidir. Dansa muzik ve sarki da eslik eder. Ilkellerde sus ve suslenmenin temelinde dinsel-buyusel inanclar onemli rol oynar. Kisinin toplumsal yerini belirleme, cinsel bakimdan vucudu cekici hale getirme her turlu torenler susleme icin ihtiyac dogurur. Kulaklar, burun kanatlari, dudaklar ve yanaklar delinerek kolye, bilezik, kupe vs. takilir. Koku surmek, degisik malzemelerle boyanmak, suslu giyinmek te suslenme icin kullanilir. Suslenme bazen de bedeni acilari gerektirir. Dovme uzun sure aciya katlanmayi gerektiren bir suslenme teknigidir. ayrica, beden sakatlama, disleri kirma veya kafatasının, cesitli organlarin bicimini degıstirme seklinde izdirapli suslenme bicimleri de vardir. vardir. |
İlkel toplum hayatinda cinsiyet ayirimina dayanan tabular onem tasir. Okyanus adalarinda, kadinlar erkeklerin yaninda yemek yiyemezler, erkege ait esyalara dokunamaz veya bazen yeni bir yapinin yanina dahi gelemezler. Yemek konusunda da, bazi hayvanlarin etinin yenmesi, bazi gunlerde bazi yemeklerin yenmesi, ayni gun ıcınde belirli yemeklerin yenmesi, bazi yemeklerin ay halindeki kadinlarca yenmesi, bazi yemeklerin belirli kisimlarinin cocuklarca yenmesi, totem olarak kabul edilen hayvanlarin etinin yenmesi vs gibi yasaklar vardir. Tabu olan hususlar, yer, ,sosyal kurumlar ve toplumsal cevre etkisiyle farklilasma gosterebilir. Bunula birlikte temelde hepsi korku-saygi dusuncesine baglidir. Pislik dusuncesine gore de tabular var. Ay halindeki kadinlar, hastalar, lohusalar ve cesetler cesitli tabu kurallari ile cevrelenmisler. Seksuel tabularin temelinde, erkegin onemli bir ise giderken gucunu yıtırebilecegi endisesi hakimdir. Adin, kisiligi belirten nesnel bir ozellik oldugu inanisi ile belirli adlarin verilmesi veya soylenmesi de yasaktir. Grup totemciligi, bir grup, klan veya ailenin, bir hayvan yada bitki turune dinsel-buyusel bir inancla baglanmasi. Bu topluluklar, totemleri olan ortak bir atadan gelip akraba olduklarina inanarak, totem parcalarini tasiyip onu taklit etmeye ugrasirlar. İcinde sihirli gucun yada cinin bulunduguna inanilan tas,boynuz,deri,bez parcasi, muska, figur vs.gibi objeler yardimi ile yarar saglamak amaci ile yapilan cesitli uygulamalara fetisizm, bu objelere de fetis denir. Bu dinsel bir tema yerine buyusel bir karakter tasir. Fetisi herkes yapamaz bu isi yapacak kisiler toplum icinde dinsel-buyusel yeri olduguna veya mana gucuyle yuklu olduklarina inanilan insanlardir. Saman kelimesi Mancu-Tunguz dilinden gelmekle beraber, sanskritce ve hatta Cince'de karsiliklari var. Samanizm, trans durumuna gecebilen kisilerin, dogaustu varliklarla iliski kurarak onlarin guclerine sahip olmalari, bunlari toplum adina kullanmalari ve bu amacla yapilan dinsel-buyusel pratik ve torenlerden ibarettir. Genelde bulug caginda baslayan ve hayaller gormek, uykuda sarkilar soylemek, tenha yerlerde dolasmak,sinirli ve melankolik bir yapida olmak vs. gibi belirtiler gosteren bu psiko-patolojik durum halen bilimin incelemesi altindadir. Bireylerin ve cemaatin tanrilara, yuce kudretlere,atalara,olulere karsi yerine getirmeleri gereken dinsel buyruklarin tumune ibadet denir. Ibadet belli sekiller ve islemler araciligi ile, insanin yuce kudretlerle bagini saglama ve surdurme, onlari etkileme ve kendi yararina yoneltme amacini tasir. Belli sekiller ve islemlerin temel ozelligi de, insanin yuce varliklara ve kudretlere kendini vermesi, onlara karsi korku ve saygi ile karisik bir bicimde davranmasidir. Hayvanlara donuk ibadetin tipik orneklerinden biri, ayinin icinde kutsal bir yaratigin daha dıgrusu tanrinin oldugu inanci ile Ayı kultunun dogmasidir. ayı kultu; ayinin yakalanmasi,bir sure yedirilip icirilmesi,bir konuk gibi agirlanmasi,ozur dileyerk oldurulmesi, oldurme sirasinda toren ahalisinin aglasmasi,etinin paylastirilmasi,kemiklerinin buyusel islemlerle gomulmesi gibi evrelerden olusur. İbadetle ilgili inanma, ve uygulamalarda, taslarin da onemli bir yeri vardir. Romalilarin sinir taslari,islamiyette hacer-i esved,yahudilerde yakub'un tasi gibi Ayrica agac da insan kulturunde onemli yere sahiptir. Ornegin; Hurma,incir,ekmekagaci gibi agaclar kutsal kabul edildigi gibi, alt kulturlerde agac buyuculukte fetis olarak da kullanilir. Bir cemaatte yetiskin erkeklerin kült amacla kurduklari erkekler dernegi, daha cok ana hukuku toplum duzenine karsi cikma amacini tasir.Bu birlik uyeleri, toplanti ve torenlerine kadin ve cocuklarin katilmalarina izin vermezler.Bu derneklere erginlik toreninden gecmis tum erkekler katilirken gizli dernekler'e sadece belli kimseler uye olabilmektedir.Gizli dernek uyeleri arasinda esitlik yerine cesitli rutbeler vardir.Rutbe alimi icin yas hiyerarsisi gozetilmez,aristokrat bir karakter tasiyan bu derneklerde encok kullanilan arac maskedir. Maske, dinsel yanini yitiren derneklerde kadinlari, cocuklari ve uye olmayan erkekleri korkutarak onlardan para ve menfaat sizdirmak icin kullanilir. Uyeler kendilerine aciklanan dernegin sirlarini saklamak zorundadirlar aksi takdirde cezalandirilacaklarini bilirler. |